.

.

,

,

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.































3 Mart 2009 Salı

BİNGÖLLÜ REİS BEY HİKMET TEKİN


Tekin’in şehit düştüğü haberini alan
Başbuğ Alparslan Türkeş ile dava arkadaşı Gün Sazak,
Bingöl’e giderek
Tekin ailesinin
ve
ülkücülerin
acısını paylaşmıştı...
Şalvar Kuşak ve kapağı ile
Hikmet Tekin
ve
Bingöl'den Ülküdaşları...
Efsane Başkan hatırasıyla yaşıyor

TAM 30 yıl önce, pusu kurularak annesi ve kardeşiyle birlikte katledilen Bingöl’ün MHP’li Belediye Başkanı Hikmet Tekin, edebiyle, dürüstlüğüyle, yürekliliğiyle de gönülleri fethetmişti. Bu vasıfları ile de kısa sürede Türkiye’nin her tarafında ülkücülerin tanıdığı veya en azından ismini duyduğu bir mücadele ve dava adamı olmuştu.

30 yıldır dinmeyen acı12 Ağustos 1979... Bingöl’ün MHP’li Belediye Başkanı Hikmet Tekin, kardeşi ve annesi Ramazan ayının ortasında kahpe bir pusuda şehit düştü.Gece saatlerinde duyulan “Reis beyi vurdular” kara haberi, Türkiye’yi mateme boğdu. Bu acı, aradan yıllar geçmesine rağmen dinmedi.Tarih,11 Aralık 1977... Türkiye’de mahalli seçimler yapılacak... Bingöl’de, Milliyetçi Hareket Partisi’nin Belediye Başkan adayı Hikmet Tekin... Hikmet Tekin, yiğit mi yiğit!.. Bütün Bingöl’de sevilen, sayılan bir civan... Daha çocukluğundan itibaren, Bingöl sokaklarının, mahallelerinin, okullarının ve de bütün Bingöllülerin yakından tanıdığı mert ve cesur bir delikanlı... Edebiyle, dürüstlüğüyle ve de yürekliliğiyle her zaman önde olan bir genç... Bingöl kültürünü ve Bingöllülüğü, hakkıyla ve en iyi bir şekilde temsil eden, genç bir Bingöl Beyefendisi!.. 20 ay görev yapabildiHikmet Tekin, önemli ve değerli bir ülkücü... Ülkücülük davasının, başta Bingöl’de, sonraları Üniversiteliyken Site Öğrenci Yurdu Başkanı olarak Ankara’da ve de görev yaparken İstanbul’da çok önemli izler bırakan bir “reisi” ve de bir neferi... Türkiye’nin her tarafındaki ülkücülerin tanıdığı veya en azından ismini duyduğu bir mücadele insanı, bir büyük inanç ve dava adamı...Bingöl’de, yapılan seçimlerin sonucunda, Hikmet Tekin seçimi kazanmıştır ve artık Bingöl Belediye Başkanıdır... Daha 27 yaşında gencecik bir delikanlıdır... O, düşünceleri, projeleri, enerjisi, adaleti ve engin sevgisiyle farklı bir belediye başkanıdır... Hikmet Tekin, 12 Ağustos 1979 tarihine kadar, 20 ay, Bingöl’de, daha yeni Üniversiteyi bitirmiş olan en küçük kardeşi Ahmet ve anneleri Hümriye Teyze’mizle birlikte, şehit edilecekleri güne kadar, Belediye Başkanlığı yapacaktır...Evet!.. Hikmet Tekin’in, ülkücü fikirleriyle ve Milliyetçi Hareket Partisi mensubu olması sıfatıyla, belediye başkanı olmasından rahatsızlık duyan Türkiye düşmanları, bu Türkiye sevdalısı, yiğit ülkücüyü, haince bir planla, sevdasından kopararak, sevdikleriyle birlikte şehit ettiler...Aynı aileden 3 şehitBir Ramazan günü, ailece iftara gittikleri, ablaları Esma Hanım’dan (enişteleri, rahmetli Ömer Ağa’nın evinden) dönerlerken, ölüm pusuya yatmış onları beklemektedir... Genç - Bingöl yolunda arabalarının önü, bir hain ekip tarafından, kesilmiş ve kahpece, çapraz ateşe tutulmuşlardı... “Reis Beyi vurdular!..” kara haberi, önce Bingöl’de, daha sonra bütün Türkiye’de dalga dalga yayılır... Arabanın içinde bulunanlardan, Hikmet Tekin, kardeşi Ahmet ve anneleri Hümriye Teyzemiz şehit edilmişlerdir... Şehit edildiğinde kendisi 29, kardeşi Ahmet ise 24 yaşındaydı... Bu acı olayla,Tekin ailesi üç şehit verirken, arabanın içinde bulunan yeğen Mithat Dopdoğru ve kız kardeşi Selma ve kuzen Niyazi kan gölü içinde kurtulduklarına bile sevinememişlerdi!.. Ve aradan tam 30 yıl geçti... Akıp giden hayat ve geçen bunca zaman, bu büyük acıyı, bu ıstırabı, dindiremedi... İlk Ülkücü şehit Ruhi Kılıçkıran’dan başlamak üzere, Süleyman Özmen, Dursun Önkuzu ve Yusuf İmamoğlu’ların, Recep Haşatlı’ların, Gün Sazak’ların, Mürsel Karataş’ların ve bütün ülkücü şehitlerin acılarının dinmediği gibi... Ve de, Bingöl’ün şehadet şerbetini içen evlatları; Cemil Tanin, Ahmet Baylaz, Kazım Artıkaslan, Muhittin Olcay, Hüseyin Bulut, Esin Mustafa Köseli, Mehmet Ayık, Muzaffer Akkuş ve Hadin Arı’nın acı ve ıstıraplarının dinmediği gibi...İlk saldırı değildiBu olaydan, yani şehadetinden 10 ay önce de, Hikmet Tekin, güpegündüz, bir silahlı saldırıya maruz kalmıştı... 26 Ekim 1978’de, kendisine, öldürmek maksadıyla, yapılan bu suikasttan da, Hikmet Tekin, ağır yaralı olarak kurtulabilmişti!.. Buna rağmen, bu olayla ilgili olarak, devrin iktidarı olan, Ecevit Hükümeti’nce herhangi bir soruşturma yapılmamış ve Hikmet Tekin’i, hiç olmasa bundan sonra için, korumak adına herhangi bir tedbir alınmamıştı !.. Hâlbuki Hikmet Tekin, bu ilk suikasttan sonra, İçişleri Bakanlığı’na korunması için talepte bulunduğu halde, Ecevit Hükümeti konuyla ilgilenmemiştir (!..) Adeta, Hikmet Tekin, katillerinin önünde açık hedef olarak bırakılmıştır!.. İşte Hikmet Tekin gibi ülkücülerin fikirlerinden ürkenler, onların fikirleriyle mücadele edemeyince ve de bölge halkıyla bütünleşmelerine engel olamayacaklarını anlayınca çare (!) olarak, böylesi haince ve kalleşçe metotlarla ve yollarla, Ülkücü Hareket’in önünü kesmeye çalıştılar...Huzur verdiler...12 Eylül askeri darbesi öncesi, Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi, bütün doğu Anadolu bölgemizde de, Ülkücüler, kendilerini ve davalarını, en güzel bir şekilde anlatabilmekte ve bunun tabii sonucu olarak da; Bingöl, Elazığ, Malatya, Muş, Erzurum, Erzincan gibi şehirlerimizde ülkücü belediye başkanları olarak, halkımız tarafından seçilebilmekteydiler... Hikmet Tekin gibi ülkücü reisler, bu çalışmalarıyla Türkiye’de huzur ve kardeşlik döneminin habercisi idiler... Zaten 12 Eylül Askeri darbesi’nin yapılış sebebi, ülkücülüğün ve Milliyetçi Hareket’in bu misyonuna ve yükselişine, dolayısıyla Türkiye’nin ayağa kalkmasına, engel olmak değil miydi?. 12 Eylül Darbesi’nin icraatlarına ve getirdiği sonuçlara, yani bugün Türkiye’nin getirildiği huzursuzluk ortamına bakarsak, askeri darbenin, kime karşı ve niye yapıldığını ve bu işin arkasındaki iç ve dış mihrakları anlamak ve görmek zor olmayacaktır!.. Hikmet Tekin’in kardeşi Ahmet Tekin’de (ayakta) kahpe kurşunların hedefi olmuştu...
Ankara’da başarıyla tamamladığı eğitiminin ardından memleketi Bingöl’e giden Hikmet Tekin, 27 yaşında belediye başkanlığına seçilmişti. Kahpe pusuya düştüğünde ise 29 yaşındaydı... Bölge halkı tarafından dürüstlüğü ve çalışkanlığıyla tanınan Tekin’in şehit düştüğü haberi duyulduğunda Türkiye mateme bürünmüştü...
’Reis Bey’
olarak tanınan
Hikmet Tekin,
Bingöl’ün
ülkücü şehitleri
arasındaki yerini aldı.
ALLAH RAHMET EYLESİN.