.

.

,

,

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.

.































3 Mart 2009 Salı

DÜNDAR TAŞER

Dündar Taşer
(1925-13.06.1972)

Biz
.
BOZKURTLAR
.
demiştik.
.
Halk
.
KOMANDOLAR
.
dedi.
.
İş sözde değil özdedir.
.
ÜLKÜCÜLER
.
İPEĞE SARILMIŞ ÇELİKTİR.

Büyük Türk milliyetçisi, dava adamı ve gönül eri Dündar TAŞER 1925 yılında Gaziantep’te doğmuştur. Ailesinin desteği ve kendi isteği ile kara harp okuluna girmiş, bu okulun tank sınıfından teğmen olarak mezun olup ordu saflarına katılmıştır. Bilahare kurmay subay imtihanını başarı ile vererek kurmay olmuştur. Ordu saflarında başarı ile hizmet vererek kurmay tank binbaşılığına kadar yükselmiştir. 1960 yılı 27 Mayısta yapılan ihtilale katılmış ve 38 kişilik milli birlik komitesinde yer almıştır. İhtilal komitesi ile ter düşen 14 SUBAYLA birlikte sürgüne gönderilmiş ve askeri ateşelik yapmıştır. Yurda döndükten sonra zaten erken ve mecburi emekli edildi. Sonra siyasi hayata girdi. Alparslan Türkeş ve birkaç arkadaşıyla CKMP (Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi) ne girdi. 1969 da bu partinin adı Milliyetçi Hareket Partisi olarak değiştirildi. Ölümü olan 13 Haziran 1972 ye kadar MHP etti. Talihsiz bir trafik kazası sonucu aramızdan ayrıldı, hakka yürüdü.Hayatı Türk milliyetçiliği yolunda mücadelelerle geçen Dündar Taşer milli meselelerde daima vecd halinde, sanki ibadet halindeymiş gibi meselelerin üzerine eğilirdi. Geniş ve derin kültürü, keskin ve çarpıcı zekası, sarsılmaz imanı ve karakteri ile Türk milliyetçiliğinin mümtaz simasıydı. Dündar Taşer Türk tarihine vakıf, geniş bir kültüre sahipti. Gençlerin yetişmelerine büyük önem verir, bundan dolayı da gençlerle sık sık bir araya gelirdi. Israrlı ve sabırlı bir tarih okuyucusu idi. Tarihe bakışı geçmişi öğrenmeden daha öte bir mana taşır, tarihi bir laboratuar olarak değerlendirerek olayları yorumlar, günümüz ve gelecek için dersler çıkarırdı. Derin ve şuurlu kültürü içinde sağlam bir muhakeme tarzına, akıcı ve heyecanlı bir uslüba, keskin ve ilk hamlede meselelerin özüne giriveren tahlilci bir özelliğe sahipti.

DÜNDAR TAŞER'den vecizeler

Biz BOZKURTLAR demiştik.
Halk komandolar dedi.
İş sözde değil özdedir.
ÜLKÜCÜLER
İPEĞE SARILMIŞ ÇELİKTİR.

Örf cemiyetin örfünden doğmuşsa cemiyette kanun dışına çıkma yaygın hale gelir ve düzen bozulur. Çok zamanlarda örf kanunun amir hükmünü yener ve onu uygulanmaz kılar.Milliyetçilik ile hürriyetçilik eş manalıdır. Mülkiyetle hürriyet arasında reddedilmez bir bağ vardır.Biz, bir cihan devletinin kalıntısı üzerinde, cihan hakimlerinin evlatları olarak oturuyoruz. Sokaktan mektebe, kahveden fabrikaya koşmalıyız. Sanayimizi kurmalı, büyük milletin imkanlarını büyük geleceği kurmak için seferber etmeliyiz.Cesaret, hadiselerin arasından sıyrılmaktır. Himaye kabul edenin, hamisine karşı fazla dik olamayacağı bir bedahettir.MİLLİ ŞUUR MİLLİYETÇİ HAREKETİ DOĞURMUŞTUR. Bu hareket Şeyh Edebali gibi gönül pirleri, Çandarlı Hoca paşa gibi ilim ülkücülerini beklemektedir. Bu bekleyiş demiri eritene kadar sürecektir.Biz büyük bir milletiz. Tarihte büyük olan milletlerin sayısı çok değildir. Büyük milletlerin zaferleri ve ızdırapları da büyük olur.Türk milleti için bayrak DEVLETTİR. Devlet NİZAM DEMEKTİR. Adaletin kudreti, kahramanlık ve cesaretin mihrakı, sanat ve medeniyetin inkişafını hazırlayan örgü ve örtü azametin müşahhas (Somut) varlığıdır. Tanrı Türkün bu bayrağını temsil ettiği işte böyle bir devlet için yaratılmış ve vazifelendirilmiştir.Türk için büyük varlık olmanın kaçınılmaz şartı devlet olmaktır. Devlet aynı zamanda birlik ifadesidir. Birlik mevhumundan nizam, kuvvet ve kudret manaları da vardır.Her hareket, çıkış istikametine tabi olarak gelişir; Onu saptırmak isteyenler hareketin altında ezilmeye mahkûmdurlar.Bu yeni kavga, çetin kavga devrinin ümidi ülkücü gençliktir. ÜLKÜCÜ GENÇLİĞİN HAREKETLERİNDEN ŞEREF HİSSESİ ALIYORUM. Onlar bizim imalimiz, icadımız değil, sizin evlatlarınız... Onlar Türk Milletinin tarihi köklerine yapışık, onun tabi meyvasıdırlar. Komünistler ise çalı nebatatıdırlar ve meyvaları acıdır. Türk Milletinin asil ağacının tatlı meyvası, güçlü elması ülkücü gençliktir...Tarafsız profesör, tarafsız memur, tarafsız politikacı olmaz. Türkiye'de Türkçü, milliyetçi olmak şarttır, zarurettir. Bitaraf olan bertaraf olmalıdır.Bizim maksadımız yanlışların tespiti değil, anlaşmazlığın neden doğduğunu anlatmaya çalışmaktır. Aynı dili konuşmayan, aynı kelimeyi ayrı manalarda kullanan kimselerin müşterek bir karara varması tabii ki beklenemez.


Dündar Taşer 1925 yılında Gaziantep'te doğdu. Köklü ve gelenekli bir aileye mensup olan Taşer’in çocukluk ve okul yılları Gaziantep’te geçti. Lise bittikten sonra Kara Harp okuluna girdi. Okul yıllarında 3 Mayıs 1944 Olayları'na karıştığı gerekçesiyle hakkında soruşturma açıldı. Mezun olduktan sonra ordunun değişik kademelerinde görev yaptı ve kurmay binbaşılığa kadar yükseldi.
27 Mayıs ihtilali Taşer’in hayatında önemli bir dönüm noktasını teşkil eder. İhtilalden sonra Alparslan Türkeş’le beraber hareket eden Taşer, 14’ler olayının içinde yer alır. 13 Kasımda gerçekleyen bu olayla birlikte Taşer Fas’a diplomat olarak gönderilir. 1963 yılında Türkiye’ye dönen Taşer, siyasete atılır ve çok kısa süre içinde farkedilir.
1965 yılında Alparslan Türkeş, Muzaffer Özdağ, Ahmet Er, Numan Esin, Rıfat Baykal gibi darbede yer alan arkadaşlarıyla, CKMP'de siyasi hayata girdi. CKMP'nin 30-31 Temmuz 1965 tarihlerinde yapılan kurultayında, partinin GİK üyeliğine seçildi. 1967 Kurultayı'ndan sonra Genel Başkan Yardımcılığı görevine getirildi. Partide Türkeş'ten sonra gelen ikinci isimdi. CKMP'nin yeni döneminde fikri ve siyasi gelişiminde önemli katkılarda bulundu.
Taşer 1965'de Gaziantep'den milletvekili adayı , 2 Haziran 1968 seçimlerinde senatör adayı 1969 Genel Seçimleri'nde İstanbul'dan milletvekili adayı oldu. İstanbul'daki adaylığında seçimi çok az bir farkla kaybetti. Mütevazi bir kişiliğe sahip olan Taşer siyaseti şöyle tanımlar: “siyaset hizmet aracıdır gaye değildir”
Milliyetçi Hareket'in ideologlarından olan Taşer, 13 Haziran 1972 bir trafik kazası sonucunda vefat etti.